Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hamas’ı terör örgütü değil, mücahit grubu olarak tanımlaması ve İsrail’i “savaş suçu işlemekle” suçlaması, Kasım ayında Almanya’ya yapmayı planladığı ziyareti tartışmaya açtı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz liderliğindeki üçlü koalisyonun ortağı Hür Demokrat Parti’nin (FDP) Genel Sekreteri Bijan Djir-Sarai, “Erdoğan’ın İsrail’e yönelik nefret söylemi ve terör örgütü Hamas’la dayanışması kabul edilemez” dedi. Alman haber ajansı dpa’ Djir-Sarai’ye konuşan Erdoğan, Alman hükümetinin Erdoğan’ın tavrını görmezden gelemeyeceğini belirterek, sonuçlarının olması gerektiğini savundu. Erdoğan’ın ziyaretinin bu bağlamda “oldukça sorunlu” olacağını öne süren Djir-Sarai, “Bu koşullar altında Erdoğan’ı Berlin’de ağırlamak sorgulanmalıdır.”
Aynı partiden Federal Meclis Savunma Komisyonu Başkanı Marie Agnes Strack-Zimmermann ise farklı bir görüşe sahip.
Marie Agnes Strack-Zimmermann, Federal Meclis Savunma Komitesi Başkanı. Fotoğraf: Jens Krick/Flashpic/picture Alliance
Strack-Zimmermann, “Erdoğan’ın açıklamaları ve sanki Orta Çağ’da yaşıyormuşuz gibi insanları inanç savaşına çağırmaları korkunç ama diyalog içinde kalmak da çok önemli.” “Ortadoğu’nun yangın yerine dönüşmesinin engellenmesi gerektiğini ve bu noktada Erdoğan’ın rol oynayabileceğini söyleyen Strack-Zimmermann, Alman hükümetinin Erdoğan’ı etkilemesi gerektiğini savundu. Ziyarette, “Aynı masaya oturmalıyız ama zamanlamaya dikkat etmek lazım. “Bu (ziyaret) şu zamanda zor” dedi.
Almanya, Nazi döneminde (Holokost) 6 milyon Yahudinin öldürülmesi nedeniyle İsrail’in güvenliği konusunda özel bir sorumluluk taşıyor. Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2008’de İsrail’in güvenliğinin “Staatsräson” olarak değerlendirildiğini açıklamıştı.
“Hamas’ın baskınlarını zararsız gösterme” eleştirisi
Der Tagesspiegel Gazeteye konuşan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Milletvekili Macit Karahmetoğlu, Erdoğan’ı Hamas-İsrail çatışmasında sivillere yönelik terör saldırılarını “görelileştirmekle” suçlarken, Başbakan Scholz, “Erdoğan’ın suçları kamuoyuna yansıtma çabalarının açık ve net olduğu ortadadır” dedi. Hamas’ın zararsız olarak nitelendirdiği taahhütler kabul edilemez.” Bu şekilde sunacağını söyledi.
İktidardaki üçlü koalisyonun diğer ortağı Yeşiller Partisi’nden Avrupa Parlamentosu üyesi Sergey Logadinsky, “Almanya Başbakanı Scholz ve diğer Batılı liderler, Erdoğan’a Yahudi karşıtı ve Yahudi karşıtı söylemlerde bulunmayı bırakması gerektiğini göstermek için ellerinden geleni yapmalı” dedi. -İsrail propagandası.”
Ana muhalefetteki Hıristiyan Birlik (CDU ve CSU) bloğundan en sert açıklama gençlik örgütünden geldi.
Hıristiyan Birliği Gençlik Örgütü Başkanı Johannes Winkel, Resim Gazeteye verdiği demeçte, “Erdoğan bir İslamcıydı ve hala da öyle. Yıllardır İsrail’e ve Almanya’ya karşı kışkırtıyor.” Hamas’ı mücahit olarak tanımlamasına da değinen Erdoğan, “Almanya’nın kendine saygısı varsa, Erdoğan’ın gezisini iptal etmenin tam zamanıdır. Aksi takdirde ‘Yahudilerin ve İsrail’in güvenliği Almanya’nın Hikmet-i Hükümeti’dir. devlet) politikası.’ “Takvimde günün kelimesi olarak kalmaya mahkumdur” dedi.
Yahudi Merkez Yönetim Kurulu Başkanı: Erdoğan’ın açıklamalarını kınıyorum
Almanya Yahudileri Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster da Erdoğan’ın ziyaretine ilişkin tartışmalara ilişkin DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
Josef Schuster, Almanya Yahudileri Merkezi Konseyi Başkanı Fotoğraf: Nicolas Armer/dpa/picture Alliance
Erdoğan’ın tutumunun “son derece kaygı verici” olduğunu ve açıklamalarını kınadığını belirten Schuster, “Söylemleri Almanya’daki Yahudilere karşı havayı kışkırtıyor. Davranışının Almanya açısından siyasi sonuçları kendisine çok net bir şekilde anlatılmalıdır. Ben de bu konudaki görüşlerimi dile getirdim.” Bir görüşmemde bu konudaki beklentilerimi Başbakan’a ilettim.” “Olaf Scholz’a ilettim” dedi.
Katar Düzeni’ne ve Ürdün Kralı’na tepki gelmedi
Hamas ile İsrail arasındaki çatışmanın başlangıcından bu yana Berlin, önce Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamed Al Sani’yi, ardından Ürdün Kralı II. Abdullah’ı ağırladı. AB’nin terör örgütü listesinde yer alan, ABD ve Almanya tarafından da kabul edilen Hamas’ın siyasi ofisi Katar’da. Ürdün yıllardır İsrail ile siyasi ve diplomatik krizlere sahne olan bir ülke. Bu iki liderin ziyareti Almanya’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti kadar tartışma yaratmadı.
Alman Bilim ve Siyaset Vakfı (SWP) uzmanlarından siyaset bilimci Dr. Salim Çevik’e göre bunun nedeni Erdoğan’ın diğer Arap ülkelerinin liderlerine kıyasla çok daha açık bir şekilde Filistin yanlısı bir duruş sergilemesidir. Almanya’daki tartışmaları DW Türkçe’ye değerlendiren Çelik, “Sadece bu da değil, Erdoğan Hamas’ı doğrudan destekledi. Daha önce Hamas’ı terör örgütü olarak görmediğini söylemişti ama bu kez ‘mücahitler onun için savaşıyor’ diyerek çıtayı yükseltti. onların arazisi’.” “Onu da artırdı” dedi.
Çevik, bu nedenle Erdoğan’a tepkinin diğer Arap liderlere göre çok daha yüksek olduğunu belirtti.
Ürdün Kralı II. Abdullah 17 Ekim’de Berlin’e geldi Fotoğraf: Markus Schreiber/AP Fotoğraf/resim ittifakı
Erdoğan’ın Almanya’yı ziyaret etmesi beklenen tarihlerde Almanya-Türkiye futbol milli takımları arasında Berlin Olimpiyat Stadı’nda bir maç da bulunuyor. Daha önce farklı kaynaklar Erdoğan ve Almanya Başbakanı Scholz’un maçı birlikte izleyebileceği yorumunu yapmıştı. Ancak Alman hükümet kaynakları, Erdoğan’ın ziyareti ve olası açıklamalarının Almanya’daki toplumsal huzursuzluğu artıracağından endişe ediyor.
Asıl endişe Erdoğan’ın olası sert eleştirisi
Dr. Salim Çevik, Erdoğan’ın Almanya’nın tavrını sert bir şekilde eleştirmesinin bir diğer tedirginlik olduğunu düşünüyor. Çelik, “Erdoğan Almanya’ya gelirse Alman siyasetçilerini ve hükümetini bu savaştaki tutumlarından dolayı çok sert bir şekilde eleştirebilir; Berlin’in buna hazırlıklı olması lazım.”
Değerlendirmesinde Batı’nın tutumunu kendisi de eleştiren Çevik, “Erdoğan muhtemelen Almanya’yı uluslararası hukuk, insan hakları ve demokrasi konusunda ikiyüzlü olmakla suçlayacak. Açıkçası Almanya’da İsrail’in bombalanmasına verilen açık destek ve ortaya çıkan siyasi iklim Ülke içinde farklı görüşlerin suç sayılması dikkate alınıyor.” “Bunu dikkate aldığımızda Almanya’nın ahlaki ve söylemsel üstünlüğünün büyük ölçüde zedelendiğini söylemek mümkündür” dedi.
Çevik, Avrupa’daki hakim tutumun önümüzdeki yıllarda Erdoğan’ın ya da diğer otokratik liderlerin insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda eleştirilmesi durumunda kendilerine dönecek bir eleştiri olacağını kaydetti.
DW Türkçe’ye VPN üzerinden nasıl erişebilirim?
